Yol Günlükleri | Trliste 30 Günlük Serüven - Gün #13

avatar

Herkese selamm. 🙋‍♀️

Nasılsınız arkadaşlar iyi misiniz? Beni soracak olursanız, mektup yazıyormuş gibi hissettim kendimi:) ben de iyiyim. Yolculuk hazırlığına kısa bir mola verip oturdum ve bu satırları yazıyorum.
Benim serüvenim buradaki gibi uzun soluklu olmasa da yine de şehir değiştirmiş olacağım için valizimsi bir şeyler hazırlamam lazım. Fakat bunu yapmayı canım hiç istemiyor. En sevmediğim şeylerden biri eşya hazırlamak, diğeri de gelince onları yerleştirmek. Çünkü tam olarak yanıma ne almalıyımı bilemediğim için yük ediyorum gereksiz şeyleri hâlâ.


adult-2178904_1280.jpg
Kaynak

Siz de benim gibi dünyaları taşıyor musunuz? Normal gündelik zamanlarda bile çantamda her şeyim olmalı. Eskiden küçük kol çantası kullanırken bile sığardı içine ama sonraları boyutu büyüdü ve en sonunda da en rahatı sırt çantası gibi geliyor son zamanlarda. İçine, ince hırkadan termosa varana dek her şeyi tıkıştırıyorum. Hermione Granger'ın o mor boncuklu sihirli çantasına sahip olmak isterdim. Her şeyi ama her şeyi içine sığdıran kocaman bir dünyaydı o..
Bir gün turla seyahate çıkmıştım, arabada bir kadın tüm yolculara sormuş, bulamadan öne doğru ilerlemiş. Çocuğunun gömlek düğmesi kopmuş ve iğne iplik arıyormuş. Artık ümidinin tükendiği yerde bana rastladı ve benim ona sorduğum soru ne renk iplik? 🙆‍♀️


vacations-5416893_1280.jpg
Kaynak

Youtube'da eskiden bir furya vardı, 'Çantamda ne var?' içerikli şeyler. Gerçi hâlâ denk geliyor ve izliyorum. Hoşuma gidiyor neden bilmiyorum. Bir de bunun 'Kitap çantamda ne var?' versiyonu var. O daha çok ilgimi çekiyor ve bakıyorum. Çeşit çeşit kalemler, renkli post-itler, ajandalar, alıntı defterleri ve onları süslemek için gerekli malzemeler ile daha birçok şey oluyor. Renkli bir dünyanın kapısını aralamış gibi hissediyorum. Her ne kadar ben öyle bir okuma yapamasam da, altını çizmeye bile daha yeni başlamışken hem de. Bir hobi gibi geliyor bu durum ve ben de seyretmekten keyif alıyorum. Belki ileride okuduklarımı yazdığım defteri de böyle güzelleştiririm.

Lise dönemimde ajanda süslemeleriyle çok ilgilenirdik. Gazete ve dergilerden hoşumuza giden her şeyi kesip yapıştırırdık. İlginç metinleri de yazardık. Aralara resimler çizer, renklendirirdik. Gittiğimiz müze-sinema ve tiyatro biletlerini iliştirir, şehir haritaları da eklemeyi unutmazdık. Bu ajandam hâlâ duruyor, arada açıp bakıyorum. Sonrasında da devam etti bu durum. Broşürler, biletler, kuru çiçekler vs biriktiririm hâlâ. Sevdiğim biriyle oturduğum bir mekâna ait peçeteye, o güne ait hissettiklerimi yazar tarih atarım.

Ben de akşam yanıma götürmek için kitap seçtim. Kararsız kaldım aslında. Yarım kalan Sihirli Ev'i bitirmek istiyorum, yanına Agatha'cığımdan Noel'de Cinayet'i ekledim. Bir şey daha vardı aklımda ama okuyabileceği pek sanmıyorum. Galiba onu çıkaracağım, şimdi karar verdim.

Noel'de Cinayet, bu zamanlara çok uygun değil mi? Zaten onun kitapları her şartta ve yerde okunabilecek türden. Aslında ben daha önce Noel Keki diye bir şey okuduğumu hatırlıyorum fakat kütüphânemde aramama rağmen bulamadım. Galiba e-kitap olarak okumuştum ama yine de fiziken de bulunması lazımdı, kayboldu mu diye bayağı baktım ama yok. Gıcık oldum şimdi. Dönünce tekrar bakacağım, farklı bir kitabın içindeki bir bölüm de olabilir. Kısa öykü diye kalmış aklımda aman neyse. 🫠
Şimdilik benden bu kadar gevezelik yeter, işlerime bakmam lazım. Yol hikâyelerimden de ekleyebilirsem paylaşırım. Hoşça kalın. 🌸

-Birkaç saat sonra.-


20231224_141447.jpg

Yolda müzik dinlerken bir yandan da eşlik ediyorum. Kendimi en özgür hissettiğim yer burası olabilir. Evler kağıt gibi duvarlara sahip olduğu için kısık sesle söylemekle yetiniyorum. Mabel Matiz'in Müphem'ini kaç defa dinledim bilmiyorum. Bir yandan da Trliste'nin etkinlik sorusuna cevap vermeye çalışıyorum. Keşkelerimizden bahsederken engellerin bizi yıldırması hakkında itiraflarda bulunuyorum. Güçlü biri olmak ister miydim bilemiyorum ama olmadığımı biliyorum. "Allah dağına göre kar verirmiş." ya hani benim dağım taşıyamaz kesinlikle diyorum hep. Bu satırları şımarıklık olarak görmenizi istemem. Son raddeden dönmüş biri olarak yazıyorum çünkü.


20231224_141712.jpg

Yolda bazı fotoğraflar çektim ama dışarısı o kadar renksiz ve silik ki. Kış olduğu için böyle diyorum ama ağaçların bile rengi yok sanki. Birini eklerim, buradaki Samsun'lu arkadaşım aklıma geldiği için onu seçtim onlarca görselin içinden.


20231224_141547.jpg

-Dört saat sonra-

Ailem Gönül Dağı'nı izliyor. Ben de bakardım eskiden, Dilek'i öldürdüklerinden beri protesto hakkımı kullanıyordum. Şimdi birçok yeni karakter girmiş diziye. Tanımadığım için bu kim, şu kim diye darlıyorum onları. 🤭
Aa bu bilmem hangi dizide oynuyordu falan diye yorum yapıyorum. Bu arada ben seviyorum diye sütlaç yapılmış. Yemeğe onunla başladım tabii ki. Ama ilk kaşıkta çok şekersiz olduğunu anlayınca sessizce bıraktım. Hiç şeker atılmamış gibiydi ama belli etmedim, çok güzel olduğunu söyledim. Yarım kalanı yemekten sonra bayram şekeriyle birlikte yedim. Balkonda bir tepsi daha var ne olacak bilmiyorum. 🫢

Biraz Discord'da dolaştım, muhabbet ettim. Gizemli bir mention sorunu vardı, Damla sağ olsun çözüldü. 🤗
Demlediğim bir demlik çay çoktan bitti bile. Umarım ikinciyi istemezler.:)
Çaktırmadan oyun oynuyorum. Bu sıralar Words of Wonders oyununa sardım. Kelime oyunlarını küçüklüğümden beri severim zaten. Gazetelerdeki bulmaca eklerini en önce kapmak için evde yarışırdık. En çok bu tarz şeyleri çözmeyi severdim. Bunda tahmin oyunu da var. Kutucuklarda hiç harf yokken doğru kelimeleri yerleştirerek çözüme gidiliyor. İçinizde oynayan var mı acaba? 🙊

-İki saat sonra-

Gecenin bir yarısı oldu ve odamda Sihirli Ev'i okumaya devam ediyorum. Yürüyen Şato serisinin son kitabı. Aslında bitecek diye üzülmüyor değilim ama yatmadan önce 40 sayfa kadar okumama mani olamadı yine de. Normalde benim bu yazıyı düzenleyip yayınlamam gerekirdi ama kitap okumaya dalınca sabaha bırakacağım galiba. Evet erken kalkıp yapmalıyım. İyi geceler şimdilik. 🕑

-Yedi saat sonra-

Uyandım ama yazdıklarımı toparlamaya üşendim. Sosyal medyada biraz takıldıktan sonra kahvaltı hazırlama işleriyle meşgul olduk. Kahvaltı masasında dört beş saat süren muhabbetin ardından vakit bulur bulmaz hemen döneceğim ve serüvenimin yeni bölümünü paylaşacağım. ☕🍪

-Birkaç saat sonra veya daha da fazla-

Aradan epey zaman geçmiş, bu delisaçması yazıları paylaşıp paylaşmama konusunda emin değildim aslında. 'Aman takma kafana, günlük sayfan değil mi burası' diye diye kendimi ikna ettim. Ama aramızda kalsın bu tarzı sevdim. 🤫
Son yazımda bahsettiğim "ve yazmak, kendi kendine konuşmaktır." diyen Alan Bennett gibi hissediyorum kendimi. Umarım bu başıma iş açmaz. 🙆‍♀️
Buraya kadar dayanıp okuyan arkadaşlarım varsa eğer saat emojisi eklerlerse bizzat teşekkür edeceğim. 🙆‍♀️💐



0
0
0.000
26 comments
avatar
(Edited)

Eskiden ben de çantamda, evde, yakınımda çok şey bulundurma taraftarıydım. Sonra bir uzmanla konuşurken tesadüfen bir kadının hikayesini dinledim. Dışarıda, sağda solda ne görse evine taşıyan bir kadın varmış. Ev artık gereksiz bir sürü malzemeyle dolup taşıyormuş ama atmak da istemiyormuş. Sonunda tedavi olmuş kurtulmuş. Ben bu tür davranışların altında genelde abartılmış kendini güvende hissetme isteğinin yattığını o hikayeden öğrendim. Yani bir ucu kaygı bozukluğuna çıkıyor. Eskisi kadar çok şey bulundurmuyorum. Çantamda ve cüzdanımda temizlik yaptıktan sonra özellikle kendimi çok rahatlamış hissettiğimi söylemek isterim. 🌸

Güzel ve samimi bir yazı olmuş. Discord sorununu beraber çözdüğümüze sevindim :) Güneş olmadığında bazen fotoğrafları ben de beğenmiyorum. Ama artık beğenmesem de paylaşıyorum. En doğrusu bu bence de. 🕕

0
0
0.000
avatar

Ben bu tür davranışların altında genelde abartılmış kendini güvende hissetme isteğinin yattığını o hikayeden öğrendim. Yani bir ucu kaygı bozukluğuna çıkıyor.

😯 hiç böyle düşünmemiştim:(

Çantamda ve cüzdanımda temizlik yaptıktan sonra özellikle kendimi çok rahatlamış hissettiğimi söylemek isterim. 🌸

bunu ben de yapıyorum ve iyi hissediyorum ama yine dışarı çıkarken her şey lazım olacakmış gibi geliyor 😶

Güzel ve samimi bir yazı olmuş. Discord sorununu beraber çözdüğümüze sevindim :)

beğenmene sevindim ve yardımlarınla her geçen gün daha iyi oluyor her şey 🙏🤗

🕕

gerçekten okuduğunu biliyordum ama bu emojiyi görünce ne yalan söyleyeyim çok mutlu oldum 🎈🎈🎈
çook teşekkür ediyorum, her şey için, arkadaşlığın, dostluğun, vefan, emeklerin..

daisy-1403133_1280.jpg
.

0
0
0.000
avatar

Congratulations @sudefteri! You have completed the following achievement on the Hive blockchain And have been rewarded with New badge(s)

You received more than 40000 upvotes.
Your next target is to reach 45000 upvotes.
You got more than 5750 replies.
Your next target is to reach 6000 replies.

You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP

Check out our last posts:

It's the Christmas season: give your friends a gift
0
0
0.000
avatar

Acaba o Samsun'lu arkadaş ben miyim. 🥹🥲
Çanta konusunda bende elime ne geçerse kesin ihtiyaç olur bu diye atanlardanım hele ki uzun yolculuk olacaksa tek çanta asla yetmez.🥲
Noelde cinayet bu günler için çok uygun güzel tercih.👌🏻
Gönül Dağını izlemeyen anne baba yok sanırım😅
Kalabalıkta içilen demlik sayısı araya karışıyor bizde de.☕
Çok hoş, samimi, tatlı bir gezi günlüğü olmuş.🌼💮🌸

0
0
0.000
avatar

Acaba o Samsun'lu arkadaş ben miyim. 🥹🥲

tabii ki 🙆‍♀️✨

Çanta konusunda ben de elime ne geçerse kesin ihtiyaç olur bu diye atanlardanım hele ki uzun yolculuk olacaksa tek çanta asla yetmez.🥲

yalnız olmadığımı biliyordum, umarım bir gün biz de yüklerimizden kurtuluruz 🥲

Çok hoş, samimi, tatlı bir gezi günlüğü olmuş

sayfama uğramana ve beğenmene çok sevindim canım 🌸

0
0
0.000
avatar

Ben çantası boş gezenlerdenim. İhtiyaç olursa diye bir şeyleri saklamak kaygı bozukluğu getiriyormus. Evde biriktirmek de yoksulluğu. Ben önce evde gerek olur diye atmazdım ama şimdi ne bulsam atıyorum. Gerçekten farklı bir özgürlük hissi veriyor sende denemelisin 🥰

0
0
0.000
avatar

Ben çantası boş gezenlerdenim. İhtiyaç olursa diye bir şeyleri saklamak kaygı bozukluğu getiriyormus. Evde biriktirmek de yoksulluğu.

😯 aman aman neler duyuyorum

Gerçekten farklı bir özgürlük hissi veriyor sen de denemelisin 🥰

umarım ben de bir gün öyle hissedebilirim ayrıca uğramana sevindim arkadaşım 🌸

0
0
0.000
avatar

Yolculuk yapmayı ben de sevmiyorum. Örneğin eve dönmek de evden ayrılmak da zor geliyor. Bu konuda bir hap icat etmeliler. İçtiğimde yolculuğa hazır hissetmeliyim 😅

Benim ailem de Gönül Dağı'nı izliyor ama Dilek öldükten sonra onlar da eskisi kadar hevesli değiller 😂

0
0
0.000
avatar

eve dönmek de evden ayrılmak da zor geliyor. Bu konuda bir hap icat etmeliler. İçtiğimde yolculuğa hazır hissetmeliyim 😅

bence çok iyi bir fikir 🙆‍♀️

Benim ailem de Gönül Dağı'nı izliyor ama Dilek öldükten sonra onlar da eskisi kadar hevesli değiller

yalnız olmadığımızı biliyordum :)
ayrıca uğrayıp okumana sevindim 🌸

0
0
0.000
avatar

Bu yazma tarzın gayet güzel olmuş benim başlayıp taslaklarda yarım biraktigim bisürü yazım var. Bu tarz yazmayı deneyebilirim bu çok güzel bir fikir oldu benim için teşekkürler. Ayrıca Gönül Dağı tam bir Anadolu dizisi çok güzel mesajlar veriliyor.

0
0
0.000
avatar

Bu yazma tarzın gayet güzel olmuş benim başlayıp taslaklarda yarım biraktigim bisürü yazım var. Bu tarz yazmayı deneyebilirim bu çok güzel bir fikir oldu benim için

beğenmene ve yazdıklarımın sana ilham olmasına çok sevindim, umarım sen de yarım kalmış metinlerini paylaşırsın biz de okuruz 🙏🌸

0
0
0.000
avatar

Çünkü tam olarak yanıma ne almalıyımı bilemediğim için yük ediyorum gereksiz şeyleri hâlâ.

Ay bu ben... Ben de bilemiyorum ama bir avantajım var kıyafetlerim çok fazla yer kaplamıyor. 10 parça kıyafetle 10 kombinden ziyade 40 kombin oluyor. Rahatım bu konuda. Ama iş kitap ve notlarla dolu defterlerime gelince böyle olmuyor.

Artık ümidinin tükendiği yerde bana rastladı ve benim ona sorduğum soru ne renk iplik? 🙆‍♀️

😱 Ben bir de kendimi her şeye hazırlıklı dolaşıyor sanırdım.

Sevdiğim biriyle oturduğum bir mekâna ait peçeteye, o güne ait hissettiklerimi yazar tarih atarım.

Bunu ben de çok yapıyorum. Hatta değerli bir arkadaşım sayesinde kafelerden şeker de toplamaya başladım.

Evler kağıt gibi duvarlara sahip olduğu için kısık sesle söylemekle yetiniyorum.

Benim umrumda değil 😂 Bağıra bağıra ki çoğu zaman doğru nota için sesimi rahat bırakmam gerekiyor. Kasılarak söylersem olmuyor bir süre sonra canım yanıyor. Bir de amaaannn bırak dinlesinler ne olacak?

Son raddeden dönmüş biri olarak yazıyorum çünkü.

Bunu ne yalan söyleyeyim kemiklerime kadar hissettim. Ne zaman birisi bana sen güçlüsün dese inanasım gelmiyor. Belki de gerçekten güçlü olmak için yara almamaya çalışmak gerekmiyor mu? Güçlü olmanın yolunda yara alıyor olmak züğürt tesellisi gibi geliyor çünkü o saçma yaralarla dolu maceralar bitince de ben de bitiyorum. Yaşamaya dahi isteğim kalmıyor. Ama bazen de diyorum, son 2 haftadan biraz fazladır, iyi ki buralardayım. Harika bir insanla tanıştım.

Tanımadığım için bu kim, şu kim diye darlıyorum onları. 🤭

Bunu genelde bana yaptıklarından geçmiyorum bile oralara...

Gazetelerdeki bulmaca eklerini en önce kapmak için evde yarışırdık.

Annemle çok kavga ederdik bunun için. O, "Sen daha iyi biliyorsun Türkçe'yi okula gidiyorsun bırak ben çözeceğim!" diye ısrar ederdi. Bende, "Hayır sen kocandan öğren ben çözeceğim." diye de karşılık verirdim 😂

İçinizde oynayan var mı acaba? 🙊

Bir süredir ailedeki herkes yan yana geldiğinde bu tarz kelime oyunları oynuyoruz bir kişinin telefonundan. Özellikle de annemin, 20 yıldır Türkiye'de Türkçe öğrenmesine rağmen, zorlanması oldukça tatlı geliyor.

Aman takma kafana, günlük sayfan değil mi burası' diye diye kendimi ikna ettim.

En iyisini de yapmışsın. Senin gün içinde yaşadığın uzun saatler bana dakika olsa da aradaki duygu ve düşünce değişimlerini çok net bir şekilde gördüm. Bence biraz da geriye dönüp bakabildiğinde senin, kendi durumu incelemene yardımcı olabilir.

Umarım bu başıma iş açmaz. 🙆‍♀️

Ne işi açacak yaa.. Bence oldukça samimi ve şirin bir günlük. Arada kaçamak bakışlar atmak oldukça zevkli.

0
0
0.000
avatar

Ay bu ben... Ben de bilemiyorum ama bir avantajım var kıyafetlerim çok fazla yer kaplamıyor. 10 parça kıyafetle 10 kombinden ziyade 40 kombin oluyor. Rahatım bu konuda. Ama iş kitap ve notlarla dolu defterlerime gelince böyle olmuyor.

benim de kıyafetlerim fazla yer kaplamıyor, genelde ben de senin gibi birbirine uyacak şeyler alıyorum ama ıvır zıvır, bakım vs şeyleri çok yer tutuyor.
kitaplarla ilgili şeyler de cabası 🥲

Ben bir de kendimi her şeye hazırlıklı dolaşıyor sanırdım.

aslında çok fazla bir yer kaplamıyor, kibrit kutusu kadar bir şey:)

Bunu ben de çok yapıyorum. Hatta değerli bir arkadaşım sayesinde kafelerden şeker de toplamaya başladım.

ben de şeker topluyorum 🙆‍♀️
çaya atmıyorum nasılsa, evde biriktiriyorum ne yapacaksam 🤭

Bir de amaaannn bırak dinlesinler ne olacak?

sen iyi yapıyorsun ben utanıyorum :D
süpürge yaparken söylemek de güzel oluyor😸

Belki de gerçekten güçlü olmak için yara almamaya çalışmak gerekmiyor mu?

doğru aslında, söylediklerine katılıyorum ve iyi ki karşılıklı konuşabiliyoruz böyle🤗

"Hayır sen kocandan öğren ben çözeceğim." diye de karşılık verirdim 😂

😸

Bence oldukça samimi ve şirin bir günlük. Arada kaçamak bakışlar atmak oldukça zevkli.

beğenmene sevindim ve sayfama uğrayıp böyle güzel yorumlar yapman mutlu ediyor beni 🙏🌸

0
0
0.000
avatar

Size ve Hive'daki tüm harika Türk halkına mutlu bayramlar! Arkadaşımız @incublus'un düzenlediği güçlendirmeniz için ödül olarak 500 hp devrettim
Kanada seni seviyor!

0
0
0.000
avatar

That was a great Turkish translation man! Turkey loves you as well!

0
0
0.000
avatar

Hediyeniz için çok teşekkür ederim 🤗
Türkçe yazmanız çok güzel, Türkiye de sizi seviyor. Sevgiler ve mutlu yıllar🎄🎆

christmas-7355845_1280.webp
.

0
0
0.000