Teras Değişimi

Aranızdan ayrılmadan bir süre önce taşındığımız evin terasını kapatma kararı almıştık. Önceleri bu karara biraz olumsuz baksam da, yazın bu alanı güneşin yakıcı sıcağı yüzünden hiç kullanamadık. Bir süre kendimde çözümler buldum ama hepsi geçici oldu. En sonunda tamamen olmasa da üst kısmını kapatmamız gerektiğini düşündük. Buranın tamamen yabancısı olduğumuz için iyi bir usta bulma konusunda çok zorlandık. En son bu evin çatısını yapan ustaya ulaştık ve ona bu görevi verdik. Burada paylaşma gibi bir düşüncem aklımda olmadığı için aşamaları çekmeyi hiç akıl edememişim.

Kapatmadan önce kendimce çözümüm resimde gördüğünüz gibiydi. Deniz şemsiyemin hakkını yemim bir süre işimi gördü. İlk iş ahşap ve demir ayaklarla terası kapattık. Biz tamamen ahşap istiyorduk ama burada rüzgar bazı aylar çok şiddetli oluyor. Öyle şiddetli ki sanki ev yerinden havalanıp uçacakmış gibi. Ustanın yönlendirmeleri sayesinde çatıyı ayakta tutan kısımlar demir profil geri kalan kısım ahşap olmasına karar verildi.(önümüzde ki yaz bu ayakları boyamayı düşünüyorum) Terasın üstü kapanınca ufaktan değişimlere başladık. Bütçemizi aştığımız için şu an bahçe mobilyası almadık ama komsumuz bize koltuklarını verdi onları yerleştirdik.

Bir kaç ay sonra bir duvarını canlı bir renge boyamaya karar verdim. Aklımdan sürekli sarı ya da mavi renk geçiyordu. Bodrum tarzı yapmayı çok istedim ama çoğunluğun kararı sarı oldu. Bu yüzden "Dyo Dyoplast Plastik İç Cephe Boyası 2.5 Lt (3.5 Kg) - Sınav Sarısı" renginde karar kıldık. Boyarken acaba çok mu kötü durur diye düşündük ama iş bitince rengi çok beğendik. Eğer benim gibi yazın balkon ya da teras boyama kararı alanlar varsa bu renge şans versinler.

Sarı renk terasa canlılık kattı. Duvarlara dekor olarak eklenecek her renk dekor ile uyumlu olması çok hoşuma gitti. Daha önce beyaza boyadığım eski bir dolap vardı. Terasta oturduğumuz zaman kahve, çay, yemek zamanlarında kullanılacak eşyaları depolamak ve bir yandan da ufak tezgah olarak kullanmak için yukarı çıkarttık. Onu uyumlu olması açısından eski boyalarımdan artan haki yeşil ile gelişi güzel eskitme tarzında boyadım. Bu yaz bu dolap bizim bir çok işimizi kolaylaştırdı. Alt kata mutfağa inip çıkmak yerine buradan araç gereçlere ulaşmak çok iyi oldu.

Bahsettiğim gibi komşumuzun verdiği koltukları da yerleştirince daha oturulası bir ortam oldu. Duvarlarda ki her aksesuarı kendim boyadım. Yaz boyunca komşularla burada kahve keyifleri yapıldı sohbetler edildi. Demir profiller her ne kadar gözüme batsada zamanla bu duruma alıştım. Keşke tamamen ahşap olsaydı ama hava koşullarından dolayı yapamadık. Belki dediğim gibi bu yaz onları boyarım. Net karar veremedim ama ileride bu konuda sizin fikrinizi alacağım kesin.

Müteahhitin oturma izni almalarını engelleyen fazladan bir bölüm varmış. Bu bölüme duvar örüp kapattıktan sonra o izni alabilmişler. Evi satın alırkenburasını dilerseniz açabilirsiniz demişti. Biz de terasa girişirken orayı açtırdık. İçerisi sıvanmamış yani bitmemiş haldeydi. Biz de hiç dokunmadık evde ne var ne yok oraya taşıdık. Bir nevi kiler görevi görüyor. Cam olmadığı için içerisinin hava alması açısından ufak bir pencere açtırdık. Ben de etrafını Artdeco'nun mavi rengi ile boyadım. Mermerin altını da boyayacaktım ama unutmuşum ve orası öylece kaldı. Havalar düzelince orayı da düzelteceğim.

Bitkilere düşkünlüğüm annemden geliyor. O kadar çok seviyor ki zamanla bu duygu bana da geçti. Aramızda ki tek fark o açan çiçekleri çok seviyor bense açmayan bitkileri daha çok seviyorum. Terası kapatmışken çiçekleri eklememek olmaz. Çeşit çeşit çiçekleri var ve bunların bazılarının saksılarını elimde kalan boyalar ile boyadım. Tamamen rast gele şekiller yaptım biraz araştırsaydım belki çok farklı fikirler bulabilirdim. Yine de böylesi bile çok güzel oldu.

Terası sadece yazın kullanacağımı düşünmediniz herhalde. Çocukluğumdan beri özlem duyduğum şeylerden birisi de soba olmuştur. Kışın üzerinde güğüm ya da çaydanlık hiç eksik olmaz etrafında toplanırdık. Fırsat yakalamışken buraya soba da kurmalıyım dedim. Nalbur önünden geçerken dışarıya koyduğu bu sobayı gördüm. Karadeniz de bizim yaylalarda kullanılan fındık sobasının aynısı. Yaylalar biraz serin olur bu yüzden fındık kabuklarını yakıp bununla ısınırlardı. Tenekeden yapıldığı için haliyle kömür yakamıyorsun. İçi tuğla olmadığı için düşük bir ücretle bu sobayı almış oldum.

Kış boyunca içerisine odunlar atıp yaktım. Çocukluğumda ki gibi içimde ne kaldıysa hepsini gerçekleştirdim. Yeri geldi üzerinde kestane pişirdim, yeri geldi çay demledim.

Yağmurlu hava da sobada yanan odunun sesi ile kitap okumanın keyfini bile çıkarttım. Bir tek ben değil tabi gördüğünüz gibi Şila hanımda sobanın arkasında yerini buldu. Sobayı yakacağımı anladığı an hemen koşar gelirdi. Geçen sene tadını çıkarttım ama bu sene soba yakamadım. Arkası delinmiş biraz. Fındık sobasında odun yakarsam olacağı o. Olsun yine de bir kış boyunca hevesimi aldım. Belki ileride asıl istediğim kuzineli bir soba alırım. Son olarak bu aralar yenileme ağırlıklı oda değişimi yapıyorum. Zaman buldukça bunları sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.
Şimdilik bu akşamlık bu kadar.

Sevgiler.