Be the boss / Patron Olmak ( ENG-TR)

ENG

Hello Dear Friends,

If I wasn't working in the public sector, I think I would start my own business and try to become a boss. I'm sure there are many people who have tried this. There were also some successful ones among them. Those who are disappointed are probably those who are currently salaried employees in a business.

Is it really so difficult to manage a business that makes decisions and is constantly evolving with new ideas at the next stage, instead of doing what is told? Maybe it's time to question your skills and experience in order to be your own boss.

Don't get me wrong. Being your own boss is not a convenience or comfort. In conclusion, remember that you still have responsibilities and a job. You will now begin to manage mental, financial and emotional methods in your own business.

Being a boss can offer you a number of advantages. Among these, such as an environment where you can make decisions while sipping your coffee at home, before going to work... If you wish, you can eliminate the obligation to go to work early. You can also set meal and break times to the time you want. But remember that you will be working and making decisions even outside of working hours and not on weekends.

They are bosses who make a great contribution to businesses achieving their goals or entering the process of change with new projects and new ideas. Likewise, bosses have a great impact on the growth of the business, change and responsibility for the risks it takes.

Keep in mind that every decision you make as a boss will lead to major disasters for you and your employees. Of course, as a human, you can be affected by all kinds of negative developments. What you need to do as a boss is how to handle the sudden changes that arise and what you can do to improve and keep your business afloat.

So, have you ever thought about what kind of business you could be the boss of? Let's think very simply. You have a caravan. You have made the interior fit for sale with your own designs. Your goal should be to travel around and sell tea and coffee in your caravan. As you start making money, you want to turn a shop that you will rent on the busiest street of the city into a flashy cafe.

If you have an intention to open a cafe, you first need to have some knowledge about coffee and coffee types. If you really decide to do your own business, you must be competent and love that job very much. You must also make such a difference that; You must have an image that makes you a brand.

Speaking of tea and coffee, let's talk a little about caffeine, which is frequently mentioned today in terms of human health. Is caffeine harmful? Do they really have more benefits than harms, as thought? I read an article on this subject in Science and Technology magazine. It was written that caffeine reduces physical fatigue, increases the flow of thought and keeps people fit and focused. He also mentioned that it reduces the vitamins and minerals we eat and has negative effects on bone health, which I noticed.

Let's take a look at the average caffeine content of coffees per cup.
In a cup of Turkish Coffee (65 mg)
Filter Coffee ordered in a mug also contains 120 and 270 mg of caffeine
130-200 mg caffeine in a cup of Espresso Coffee
A cup of Americano Coffee contains 100 mg of caffeine. Source

After briefly talking about the benefits and benefits of caffeine, let's get back to the project of opening a cafe. Let's think about what you can do? When people enter a cafe, there is a pleasant smell inside and an employee who can welcome you as part of the family. Think of a book corner that will reflect your daily habits, an art room and a separate room that will put you in the mood of nostalgia. Decorate your walls with pictures that reflect the four seasons. When you get hungry, create a relaxation room with simple snacks, a corner that will make you feel by the sea, and pleasant classical music. Place decorations around, such as household items, that will create an atmosphere as if you were living in your own home. It could be an old record, an old typewriter and a classical guitar hanging on the wall. Or place a shelf arrangement of neatly cut colorful pieces of wood and a long and wide old radio on top of it. Create a fireplace corner that makes you feel like you're by the fire. I wrote down whatever came to my mind right now. I'm sure you have many alternatives that you can position in a cafe.

In short, starting a business and being a boss brings with it many responsibilities. The important thing is that you are determined and willing to achieve your goals by pursuing your passion within you. See you again, take care of yourself.

TR

Merhaba Sevgili Dostlar,

Devlet sektöründe çalışmıyor olsaydım, sanırım kendi işimi kurup, patron olmayı denerdim. Eminim bunu deneyen bir çok kişi vardır. Aralarında başarılı olanlar da olmuştur. Hayal kırıklığı yaşayanlar da şu an muhtemelen bir işletmede maaşlı çalışan kişilerdir.

Söylenenleri yapmak yerine, kararları veren ve bir sonraki aşamada yeni fikirlerle sürekli gelişim içinde olan bir işletmeyi yönetmek, gerçekten çok mu zor? Belki de kendi işinizin patronu olmak için, yeteneklerinizi ve tecrübelerinizi sorgulamanın zamanı gelmiştir.

Sakin yanlış anlaşılmasın. Kendi işinin patronu, olmak bir kolaylık ya da rahatlık değildir. Sonuç olarak yine sorumluluklarınız ve bir işiniz olduğunu unutmayın. Kendi işinizde artık, zihinsel, parasal ve duygusal metotları yönetmeye başlayacaksınız.

Patronluk size bir takım avantajlar sunabilir. Bunların arasında, evde kahvenizi yudumlarken, işe gitmeden karar verebileceğiniz bir ortam gibi... Erken saatte işe gitme zorunluluğunuzu, isterseniz eğer ortadan kaldırabilirsiniz. Yemek ve mola saatlerini kendiniz istediğiniz saate de ayarlayabilirsiniz. Ama, hafta sonları değil ve mesai saatleri dışında bile, çalışma ve karar verme durumunda olacağınızı da unutmayın.

İşletmelerin, hedeflerini tutturmada ya da yeni projelerle ve yeni fikirlerle değişim sürecine girmesinde büyük katkı sahibi olan patronlardır. Aynı şekilde işletmenin büyümesinde, değişimde ve aldığı risklerin sorumluluğunda yine patronların etkisi çok büyüktür.

Patron olarak aldığınız her kararın, geri dönüşünün sizi ve çalışanlarınızı, büyük felaketlere götüreceğini de sakin unutmayın. Elbette ki insan olarak her türlü olumsuz gelişmelerden etkilenebilirsiniz. Bir patron olarak yapmanız gereken, ortaya çıkan ani değişiklikleri nasıl kontrol altına alacağınız ve işinizi geliştirmek ve ayakta tutmak için neler yapabileceğinizdir.

Peki nasıl bir işletmenin patronu olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Çok basit düşünelim. Bir karavanınız var. İçini, kendi tasarımlarınızla satışa uygun hala getirdiniz. Amacınız gezerek karavanınız da çay ve kahve satmak olsun. Para kazanmaya başladıkça, şehrin en işlek caddesinde kiralayacağınız bir dükkanı, gösterişli bir kafeye dönüştürmek istiyorsunuz.

Kafe açma gibi bir niyetiniz varsa, öncelikle kahve ve kahve türleri hakkında az da olsa bazı bilgilere sahip olmanız gerekiyor. Eğer gerçekten kendi işinizi yapmaya karar verdiyseniz, işinizin ehli olup, o işi çok sevmelisiniz. Bir de öyle bir fark yaratmalısınız ki; sizi marka yapan bir imajınız olmalıdır.

Çay ve kahveden söz etmişken, insan sağlığı açısından günümüzde sıklıkla bahsedilen, kafeinden biraz konuşalım. Kafein zararlı mı? Gerçekten de düşünüldüğü gibi zararından çok faydaları mı var? Bu konu ile ilgili Bilim ve Teknik dergisinde bir yazı okumuştum. Kafeinin, fiziksel yorgunluğu azalttığı, düşünce akışını arttırdığı ve insanları zinde tutarak, konsantrasyonunu sağladığı yazıyordu. Aynı zamanda, yediğimiz vitamin ve mineralleri azalttığı ve benim de çok dikkatimi çeken, kemik sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığından da bahsediyordu.

Kahvelerin kafein miktarları bardak başına ortalama ne kadar kafein aldıklarına bir bakalım.
Bir fincan Türk Kahvesinde ( 65 mg)
Bir kupa içinde sipariş edilen filtre Kahve de 120 ve 270 mg kafein
Bir fincan Espresso Kahve de 130-200 mg kafein
Bir kupa Americano Kahve de ise 100 mg kafein bulunmaktadır. Kaynak

Kafeinin kısaca yararları ve faydalarından bahsettikten sonra, kafe açma projesine geri dönelim. Neler yapabilirsiniz bir düşünelim mi? İnsanların bir kafeye girdiklerinde, içeride mis gibi bir koku ve sizi ailenizin bir parçası olarak karşılayabilecek bir çalışan var. Günlük alışkanlıklarınızı yansıtacak bir kitap köşesi, bir sanat odası ve sizi nostalji havasına sokacak ayrı bir oda olduğunu düşünün. Duvarlarını dört mevsimi yansıtacak resimlerle süsleyin. Acıktığınızda sade atıştırmalıklarla, kendinizi deniz kenarında hissettirecek bir köşe ve kulağa hoş gelen klasik bir müzikle dinlenme odası oluşturun. Etrafa, sanki kendi evinizde oturuyor gibi bir hava estirecek ev eşyaları tarzında süslerden koyun. Eski bir plak, eski bir daktilo ve duvarda asılı klasik bir gitar olabilir. Ya da düzgün kesilmiş renkli renkli odun parçacıklarından oluşan bir raf düzeni ve onun üstüne uzun ve geniş eski bir radyo koyun. Ateşin başında olduğunu hissettiren bir şömine köşesi yaratın. Şu anda aklıma gelebilecekleri yazdım. Eminin sizlerin de bir kafede konumlandırabileceğiniz, bir çok alternatifleriniz vardır.

Sözün özü, iş kurmak ve patron olmak, bir çok sorumluluğu da beraberinde getirir. Önemli olan husus, içinizdeki tutkunuzun peşinden koşarak, hedeflerinize ulaşmanızda kararlı ve istekli olmanızdır. Tekrar görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.